Tengriteg Tengride Bolmuş Türük Bilge Kağan

1.Bölüm

Orhun Yazıtları da denen Bilge Kağan, Kültiğin ve Tonyukuk Yazıtlarının ”türk” sözcüğünün ilk kez geçtiği metinler olduğu bilinmektedir.

Bu yazıtlardaki metinleri esas itibariyle büyük bilimadamı Danimarkalı Filolog Vilhelm Thomsen`in çözdüğü, yine değerli yabancı bilimadamları İsveçli Strahlenberg, Finli Heikel, Rus Radloff ve Yadrintsev ile yine değerli Türk bilimadamları Muharrem Ergin gibi pek çok araştırmacının yazıtlarla ilgili inceleme ve yayınlar yaptıkları bilinmektedir. Bunların çoğu konuya olumlu katkılar yapmışlardır. Bununla birlikte, yapılmış olan bazı değerli çevirilerde metınlerin sahip olduğu yüksek ruh ve özelliğin gerektirdiği ulusal, toplumsal, toplumbilimsel ve felsefi kaygının yanısıra, dil ve anlam olgusunun dahi eksik kalabildiği görülmektedir. Bu durum, çok önemli bazı bölümlerin çevirilerinde nesnelliğin yakalanamamasına ve anlamsız tümcelere neden olmuştur. 

Bu bildiride, yazıtların en meşhur ve önemli tümcelerinden ikisinin ele alınarak, nesnel, doğru çevirilerinin edebiyat dünyasına kazandırılması amaçlanmıştır. Bunlar :

1.Bilge Kağan Yazıtının doğu cephesi 1. ve güney cephesi 13. satırındaki 

TENGRİTEG TENGRİ YARATMIŞ TÜRK BİLGE KAĞAN tümcesi ve 

2.Kültiğin Yazıtının güney cephesinin 1. ve Bilge Kağan Yazıtının kuzey cephesinin 1.satırındaki,

TENGRİTEG TENGRİDE BOLMIŞ TÜRK BİLGE KAĞAN tümcesidir. 

Öncelikle belirtilmelidir ki, bu tümcelerin her ikisi de, esasen “yazma” değil, “söyleme” faktörünün öne çıktığı tümcelerdir. Anlam ve mesajları en iyi “söyleme” esnasında yapılacak vurgularla taşınabilecektir. 

Yine belirtilmelidir ki, bu tümcelerin her ikisi de “devrik” bir şekilde yapılandırılmıştır. Metinler incelendiğinde, bugün kullandığımız “gibi” benzetme edatını karşılayan “-TEG” ve “-ÇE , -ÇA” ile yapılmış olan bütün benzetme guruplarının hep fiil çekimine yakın kullanıldığı görülecektir. Örnek olarak şunlar gösterilebilir (1):

Bilge Kağan Yazıtı doğu cephesi 11. satırdaki 

KANGIM KAĞAN SÜSİ BÖRİ TEG ERMİŞ
(benzetme gurubu +fiil çekimi)
“Babam Kağan’ın askeri kurt gibi imiş”

***

Bilge Kağan Yazıtı doğu cephesi 11. satırdaki 

YAĞISI KOYN TEG ERMİŞ
(benzetme gurubu+ fiil çekimi)
“Düşmanı koyun gibi imiş” 

***

Bilge Tonyukuk Yazıtı güney cephesi 1. satırdaki 

YAĞIMIZ TEGRE OÇUK TEGERTİ
(benzetme gurubu + fiil çekimi)
“Düşmanımız etrafta ocak gibi idi” 

*** 

Bilge Kağan Yazıtı doğu cephesi 5-6. satırlardaki 

KİSRE İNİSİ EÇISIN TEG KILINMADUK ERİNÇ
(benzetme gurubu +fiil çekimi)
“Küçük kardeşi büyük kardeşi gibi kılınmamış olacak” 

*** 

Bilge Kağan Yazıtı doğu cephesi 6. satırdaki

OĞLI KANGIN TEG KILINMADUK ERİNÇ 
(benzetme gurubu + fiil çekimi)
“Oğlu babası gibi kılınmamış olacak” 

*** 

Bilge Kağan Yazıtı doğu cephesi 20. satırdaki 

KANING ÖGÜZÇE YÜGÜRTİ
(benzetme gurubu + fiil çekimi)
“Kanın nehir gibi aktı” 

*** 

Bilge Kağan Yazıtı doğu cephesi 20. satırdaki 

SÜNGÜKÜG TAĞÇA YATTI 
(benzetme gurubu + fiil çekimi)
“Kemiğin dağ gibi yattı”

***

Bilge Kağan Yazıtı doğu cephesi 2. satırdaki

OLURTUKUMA ÖLTEÇİÇE SAKINIGMA TÜRK BEGLER, BUDUN… 
(benzetme gurubu + fiil çekimi)
“Oturduğumda ölecek gibi düşünen Türk Beyleri, budun…

***

Kültiğin Yazıtı güneydoğu cephesindeki

TENGR[İDE] TİRİGDEKİÇE ……………. 
(benzetme gurubu +muhtemel fiil çekimi)
“Gökte hayattaki gibi …(boldınız…)”(muhtemelen)

Bu tümcelerin devrik söylenme sebepleri şunlar olmalıdır:

1. Bu tümceler, “söyleve giriş” tümceleridir. Söylev başında dikkat çekici olması için sloganımsı ve ilan gibi bir üslup kullanmak, 

2. Bu tümceleri, ruh, söyleniş ve vurgusu ile Türk Bilge Kağan’ın yiğitliğini gösterecek şekilde kurgulamak, 

3. Türk Bilge Kağan’ın ulaştığı mertebe, bu mertebenin yücelik, erdem ve kutsallığının çok özel olması ve buna dikkat çekmek. Yani Tanrısallık yakıştırılması,

4. “Tengri” kelimesini başa yazarak “Tanrı”ya tazimde bulunmak, “Tanrı” adıyla başlamak, Bu tümcelerin şimdiye kadar yapılan çevirilerinde orijinal metinlerdeki anlam, ruh ve mesajı tam olarak verilememiştir. Edebiyat çevrelerinin bildiği o metinler burada tekrar zikredilmeyecektir. Tek yüklemli, bir tanesi özne toplam dört ögeli bir tümcenin bilim adamları tarafından çok değişik yapı ve anlamlarda çevrilmesi bu noktada bir problem olduğunu ortaya koymaktadır.

 2. Bölüm

“TENGRİ TEG TENGRİ YARATMIŞ TÜRK BİLGE KAĞAN”

Önce tümcedeki sözcüklerin günümüzdeki karşılıklarını verelim. 

TENGRİ: Tanrı, gök, ilah ilahe, meydana getir(mek),gök tanrısı 
TEG : gibi
TENGRİ :Tanrı, gök, ilah ilahe, meydana getir(mek),gök tanrısı 
YARATMIŞ :    yarat(mak)
TÜRK BİLGEKAĞAN :Türk Bilge Kağan 

Bu tümceyi, ilk bakışta göründüğü gibi, yani ”yaratmış” sözcüğünü partisip olarak değerlendirip “TANRI GİBİ TANRI YARATMIŞ TÜRK BİLGE KAĞAN”, yani “Türk Bilge Kağan, Tanrı yaratmış” şeklinde anlamamıza ve çevirmemize toplumumuzun felsefe ve inançları olanak vermemektedir. Metinden bu tür bir anlamı çıkarmıyoruz. Yapı bu anlamda devrik değildir. Kanımca bu tümce üç ayrı çeviri ile günümüz Türkçesine çevrilebilir. 

“TENGRİ TEG TENGRİ YARATMIŞ TÜRK BİLGE KAĞAN”

1. “TANRI GİBİ TANRI YARATMIŞ TÜRK BİLGE KAĞAN !

Sözdizimi orijinali ile aynıdır. Bu tümce devrik bir tümcedir. “-TEG” ile yapılan benzetme guruplarının hep fiil çekimlerine yakın kullanıldığını açıklamıştım. Buradaki “yaratmış” sözcüğü, “yaratmak” fiilinin “-mişli geçmiş zaman kipidir. Özne ikinci “Tanrı” sözcüğüdür. Bu söylemde Türk Bilge Kağanın yiğitliğine işaret vardır. Söyleve giriş tümcesi olduğu için dikkat çekmek amacıyla sloganımsı ve ilan gibi bir üslup kullanılmıştır. Ayrıca ne gibi kılındığının öneminden dolayı “Tanrı gibi” gurubu başa alınmıştır.Bu suretle ”Tanrı”nın adı tümce başında kullanılmakta, dolayısı ile Tanrı’ya tazimde bulunulmaktadır. 
Tümce, bu devrik söz dizimi ile okunurken, vurgu ile “Tanrı’nın Tanrı gibi yarattığı (kıldığı) Türk Bilge Kağan” anlamı verilmelidir. 

2. “TANRI GİBİ GÖK YARATMIŞ TÜRK BİLGE KAĞAN” !

Sözdizimi orijinali ile aynıdır. “yaratmış” sözcüğü burada partisiptir. “Gök” demek, “yıldızlar” demektir. Atalarımızın inançlarına göre “gök”, yeryüzündeki oluş ve olayların yönetildiği, yerdeki kader ve kazamızın yazılı olduğu, bu sebeple yine atalarımızın “tapım” ve “tazim”de bulundukları yıldızlar alemidir. Ancak gök ya da yıldızlar gibi bir alem ile ilgili tasarrufları yapma gücü esas olarak “Tanrı”ya aittir.
İşte bu tümce, göksel alemin dayatmasıyla, kendi budununun açlık, fakirlik ve zillete düşerek, tümüyle yok olmaya gittiğini gören Türk Bilge Kağan’ın, “Tanrı gibi” “gök” “yaratarak” , göğü tanzim ve tertip ederek budununu açlık, fakirlik ve zillete düşerek, tümüyle yok olmaktan kurtarmış olduğunu ifade etmektedir.
“Yaratmış”, “-miş’li geçmiş zaman kipi” olarak değerlendirilirse yapı devrik olur. Mesaj aynıdır. 

3. “GÖK GİBİ GÖK YARATMIŞ TÜRK BİLGE KAĞAN” !

Görüldüğü gibi sözdizimi orijinaliyle aynıdır. “yaratmış” sözcüğü partisiptir. Burada Türk Bilge Kağanın, yiğitliğini göstermeye yönelik bir konuşma tarzı kullanmaktadır. Yıldızlarla oynayan bir güç ve eyleme sahip olan Türk Bilge Kağan bunu basit bir iş yapmış gibi halk dili bir deyimle ifade etmektedir. 
Buradaki gök, atalarımızın inançlarına göre yeryüzündeki oluş ve olayların yönetildiği, yerdeki kader ve kazamızın yazılı olduğu, ve eski insanların bir tür tapım ve tazimde bulundukları yıldızlar alemidir.

“Gök gibi gök” deyimi “doğru dürüst gök” demektir. Eski inançlara göre, göğün yaşam ve yazgıdaki en büyük etken olduğu düşünülürse, “gök gibi gök” demek “yaşam gibi yaşam”, “yazgı gibi yazgı” yani “doğru dürüst yaşam”, “doğru dürüst yazgı” demektir. “Yaratmış”, “-miş’li geçmiş zaman kipi” olarak değerlendirilirse yapı devrik olur. Mesaj aynıdır. 

3.Bölüm

“TENGRİ TEG TENGRİDE BOLMIŞ TÜRK BİLGE KAĞAN”   

Önce  tümcedeki  kelimelerin  günümüzdeki karşılıklarını verelim. 

TENGRİ   TEG   TENGRİDE   BOLMIŞ   TÜRK   BİLGE  KAĞAN

Tanrı          gibi     Tanrı   ol(mak)     Türk       Bilge Kağan     

gök                           gök                             

ilah                           ilah                           

ilahe                         ilahe               

gök tanrısı              gök tanrısı  (3)

Bu tümceyi  göründüğü  şekliyle “TANRI  GİBİ GÖKTE OLMUŞ TÜRK BİLGE KAĞAN” şeklinde çevirebilirsiniz. Ama  açıklama  koymazsanız  bu çeviri  eksik  olur. Bu  açıklama  bildirinin  içerisinde  verilecektir.    Böyle bir çeviri sözdizim açısından doğru olsa da anlam açısından yanlıştır. Çünkü   “olmuş”   partisipi   “Türk   Bilge   Kağan” la  birlikte  “Tanrı ”  ya  da   izafe   edilmektedir.

 Bundan şu anlamlar çıkar:    

“Tanrı olmuştur”        

“Tanrı gökte olmuştur”

“Olmuş” partisipinin “Tanrı”ya izafe edilmesi nesnel bir şey olmadığı  gibi  pratik bir kabul olarak da görülmez.  Yine böyle bir çeviri ile “Türk Bilge Kağan”a da “Tanrı” lık izafe edilmiş olur. Türk Bilge Kağan’ın “Tanrı” olmadığı “Tanrı gibi gökte olmadığı” bizzat yazıtlarda görülmektedir. Öyleyse; TENGRİ TEG TENGRİDE BOLMIŞ TÜRK BİLGE KAĞAN tümcesinin  çevirisinde aşağıdaki hususlara özellikle dikkat edilmelidir:

* Orijinal metindeki anlatım, ruh, anlam ve mesaj taşınmalıdır. Şimdiye kadar  yapılan çevirilerde  bu özellik  tam olarak  yakalanamamıştır.

* “BOLMIŞ” partisipi “Tanrı”ya değil, sadece “Türk Bilge Kağan”a izafe edilmelidir. Bu suretle Türk Bilge Kağan’a “Tanrı”lık değil “Tanrı gibi”lik izafe edilmiş olur.

* Tümcede birinci “TENGRİ” sözcüğü “Tanrı” anlamında alınmalıdır. İkinci “TENGRİ” sözcüğü Tanrı’nın, tanrısallığın, tanrısal makamın arandığı, dünyadaki işlerin karara bağlanıp yönlendirildiği ve insanların tapım ve tazimde bulunduğu yıldız sistemleri anlamında “gök”tür.

 Yukarıda ifade etmeğe çalıştığım hususlara  göre,

TENGRİ TEG TENGRİDE BOLMIŞ TÜRK BİLGE KAĞAN  tümcesi aşağıdaki şekillerde çevrilmelidir: 

1.  GÖKTE TANRI GİBİ OLMUŞ TÜRK BİLGE KAĞAN !

Bu çeviride “olmuş” partisipi sadece Türk Bilge Kağan’a izafe edilmiştir. “Söylem”e, gizem katmak amacıyla “Tanrı”ya da izafe edilmemiştir. Bilge Kağan’a da “Tanrı”lık değil, “Tanrı gibi”lik izafe edilmiş olmaktadır. Nitekim Türk Bilge Kağan tanrısal tutum ve eylemleriyle, yeryüzünü düzene sokmasıyla, budununu yok olmaktan  kurtarmasıyla   “gökte Tanrı gibi” olmuştur.

 “Tanrı gibi gökte olmuş” sözdizimini “Gökte, Tanrı gibi olmuş” şekline çevirerek, cümleyi orijinalinde sözdizimin sloganik olması nedeniyle anlaşılamayan mesajına kavuşturmuş oluyoruz.

Eğer  bu tümce “ Tanrı  gibi  gökte  olmuş Türk  Bilge   Kağan” şeklinde çevirilip de anlamının “Gökte, Tanrı gibi olmuş, Türk Bilge Kağan” şeklinde  algılanması gerektiği veya bu  anlamı  verecek vurgu  ile  okunması  gerektiği  belirtilirse,  çeviri  yine doğru  olur. Aksi  takdirde  çeviri  eksik  olur.

2.  “TÜRK BİLGE” GÖKTE  “TANRI GİBİ”   KAĞAN  OLMUŞ !

Buradaki gök atalarımızın inançlarına göre yeryüzündeki oluş ve olayların yönetildiği, (tasarrufunun tanrıların (ve peygamberlerin) elinde bulunduğu) ve insanların bir tür tapım ve tazimde bulundukları yıldızlar alemi anlamındadır.

Devrik olan orijinal tümce bu anlamı verecek vurgu ile okunmalıdır. “Türk Bilge, gökte ,Tanrı gibi Kağan (peygamber, kral, en büyük lider) olmuş” demektir. Burada “Kağan” sözcüğü, “Türk Bilge” öbeğinden ayrı ve uzakta değerlendirilmektedir. 

3.  “GÖK GİBİ GÖK”TE OLMUŞ “TÜRK BİLGE”  “KAĞAN” !

Buradaki gök atalarımızın inançlarına göre yeryüzündeki oluş ve olayların yönetildiği, (tasarrufunun tanrıların (ve peygamberlerin) elinde bulunduğu)  ve insanların bir tür tapım ve tazimde bulundukları yıldızlar alemi anlamındadır.

Anlamı  doğru dürüst bir göksel alem ve düzende Türk Bilge’ nin  “Kağan” (En büyük lider, kral, peygamber)  konunuma  gelmesidir. 

“GÖK GİBİ GÖKTE” “TÜRK BİLGE”-  “KAĞAN” (En büyük lider, kral, peygamber)OLMUŞ” demektir. Burada da “Türk Bilge” ve “Kağan” sözcükleri ayrı olarak değerlendirilmektedir.

Yine buradaki “Gök gibi gök” deyiminden ikinci bir kastın, büyük bir olasılıkla, güneş sistemimizin ve dünyanın cozmik planlarının değişmesi, ve evriminden ileri gelen “fiziksel olarak farklı evsaf, astroloji ve üstünlükler sunan  bir gök” olduğunu belirtmek isterim.

Dipnotlar

1) Örnekler için bkz. Muharrem Ergin, “ Orhun Abideleri ”,  İstanbul, 1980,  6.Baskı, s. 33, 34,  35, 38, 53, 76

2) Ergin, a.g.e., sözlük bölümü

3) Ergin, a.g.e. sözlük bölümü

KAYNAK: Muzaffer KATAR


About this entry